“MAÇ DEĞİL, HAZIRLANMIŞ BİR OYUN SEYRETTİK”

“Bugün sahamızda bir oyun seyrettik. Ben buradan Eyüpspor’u tebrik ediyorum. Aynı zamanda Sayın TFF Başkanını, MHK Başkanını, hepsini tebrik ediyorum. Çok güzel bir oyun hazırlanmış ve bunu gayet güzel oynadılar. Hakeme bir şey söylemiyorum; çünkü o kendisine söyleneni, görevini yaptı. Buradan MHK Başkanına sesleniyorum. Bundan sonra Oğuzhan Çakır’ı bütün maçlarımıza vermenizi istiyorum. Geçmişte söylenen bir laf vardır. Türkiye’de futbol, Galatasaray’a karşı oynan bir oyun diye. Bu akşam da bunu seyrettik.” 

“İNADINA BU HAKEMİ VERDİLER”

“Sayın TFF Başkanı, geçmişte bunu ifade etti. Hocamızın söylediği bir laf üstüne, bakın bu hakemi verir miyim veremez miyim diye ifadesi vardı. İnadına bu akşam verdi. Bütün konuşmalarında Galatasaray var. Biz, gerçekten bu akşam anladık ki TFF’yi de hakemi de hepsini yenmek zorundayız. Buradan bütün Yönetim Kurulu arkadaşlarıma, hocama, oyuncularıma, hepsine sesleniyorum. Biz hedefe gideceksek TFF’yi de MHK’yı da rakiplerimizi de yeneceğiz. Başka çaremiz yok! Biraz futbolu bilen kişiler, bu akşam burada oynanan oyunu gördü. Maç diyemiyorum buna. Oyun! Gayet güzel sergilenen bir oyun.”

“BU HAKEMİ TÜM MAÇLARIMIZDA İSTİYORUM!”

“Bu hakemi bundan sonra tüm maçlarımıza vereceksiniz! Verin! Ben ve arkadaşlarım, oyuncularım ve hocam hepinizi yenmek üzere hazırlanıyoruz. Bu akşam bunu anladık. Sayın TFF Başkanı söylediğini yaptı. Televizyona çıkıyor, Galatasaray konuşuyor. Sağda, solda, yalılarda Galatasaray konuşuluyor. Galatasaray’a diş geçiremezsiniz. Ne yaparsanız yapın! Hodrimeydan! Bir dahaki maça da Oğuzhan Çakır’ı istiyorum. Her yerde Galatasaray’ı konuşuyorsunuz. Televizyona çıkıyorsunuz, Galatasaray hedefiniz. Sağda, solda, kapalı odalarda konuşuyorsunuz. Galatasaray hedefiniz. Galatasaray size ne yapmış? Galatasaray bu ülkenin bir değeridir. Hiç kimse Galatasaray’la uğraşmaya kalkmasın. Ey MHK! Bir dahaki maça da Oğuzhan Çakır’ı ver! Yoksa başla şeyler konuşacağım.”