Kaybettiğimiz puana üzgünüz Hiç pozisyon vermemişken, tesadüflerin haricinde verdiğimiz bir pozisyon yoktu. Hele ikinci yarı Emre’nin topuna kadar hiçbir sıkıntımız yoktu. Tam tersi oyuna hakim olan, oyunu kontrol altında tutan, 18 içinde topla buluşan bir Galatasaray vardı. Ancak üçüncü bölgede biraz daha etkili olmamız lazım. Herhalde Kerem’in ve Halil’in biraz da yorgunluğu vardı. Zaman zaman yaptığımız baskı çok başarılıydı. O preslerden kaptığımız topları maalesef kullanamadık. Eğer rakamlara bakarsak nasıl 1-1 bitti dersiniz bu maç için; ama zaten futbol bazen istatistiğe sığmayan bir oyun.

“Kaybettiğimiz iki puan için üzgünüm. İki golü de aşağı yukarı biz attık. Direkten dönen top ve kaçan goller vardı. Biraz geç hareketlendik. Daha önce bir gol bulabilirdik. Bulsak maç daha başka olabilirdi. Her Avrupa maçın sonrası bir sıkıntı yaşıyoruz. Üzgünüm. Lig devam ediyor. Biz de buradayız. Oyunumuza her gün yeni şeyler katıyoruz. Bazı şeyleri iyi yapıyoruz. Bazı şeylerde biraz daha çabalamalıyız.”

“Özellikle üretlenlikte biraz geriye düştük. Pozisyona giriyoruz ama atamıyoruz. Bilgia stopere geçtiğinde o bölgeyi daha iyi kullanabilirdik. Direkten dönüyor, içeriden çıkıyor veya durup dururken topu rakibe atıyoruz. Bu sene kaybettiğimiz puanlara baktığınızda, bazı şeyleri hak ediyoruz açıkçası. Rakip kaleye gelemiyor, oyunu kontrolünüze almışsınız, her an gol atabilirsiniz; ama birden bire, durup dururken onların moralini yükselten bir pas atıyoruz. Bu sene bu veya buna benzer çok pozisyon yaşadık. Bir takım adına, bir teknik adam adına istenen şeyler değil ama oluyor. Tüm bunlara rağmen inşallah daha iyi günlere gideceğiz.”