Maçtan önce de söyledim. Eksik geldik. Önemli eksiklerimiz vardı. Kulübeden 11 yaparken zorlandık ama ne olursa olsun bu kadar kötü oynamaya hakkımız yok. Onun altını çizmem gerekiyor. 11’e 11 oyunda da iyi değildik. Bu oyunu ve mağlubiyeti 10 kişi kalmamız üzerinden yorumlamamak lazım. Her şeyi kötü yaptık. Savunma yapamadık, top bizdeyken oynayamadık. Pas veremedik. Ayağımızda tutamadık, arkadaşımıza veremedik. Bu kadar her şeyin kötü olduğu bir günde ikinci yarı 2-1 ile girdik. İkinci yarıda biraz bir şeyleri düzeltiriz dedik.” 

“Dörtlü savunmaya döndük. Abdülkerim ve Kaan’ın sarı kartlı olmasından korkuyordum. Onların bire birlerde yaptıkları hamlelerin riskli olmasından korkuyordum. İlk yarının sonuna doğru Kaan’ı merkeze almıştım. Daha riskli olacağını düşünerek daha alışık olduğu sağ beke çektim. İk, sarı kartlıyı yan yana oynatmamak için. Maalesef kırmızı kart oldu. 10 kişi kaldıktan sonra yine savunmayı iyi şekilde yapamadık. Bizim için çok kötü, acı bir gün. Üzüleceğimiz bir gün.” 

“ÜMİDİMİZİ KESMEYECEĞİZ”

“İkinci maçı kendi sahamızda oynayacağız. Oradan da ümidimizi kesmedik. Onun da altını çizeyim. Futbolda her şey var. Bu tür dönüşler çok fazla oldu. Buna inanacağız. O maça daha iyi şekilde hazırlanacağız. Üzdüğümüz insanların gönlünü almak için çalışacağız.” 

“Dört gün sonra Rize deplasmanı var. Oraya konsantre olacağız. Yeni transferlerimiz, bu maçta oynamayan cezalı oyuncularımız, yetiştirebilirsek sakatlarımız… Rize maçı için daha yeni bir kadroyla kazanıp, kendi avantajımızı devam ettirmek ve moral kazanmak isteyeceğiz.” 

“Ümidimizi kesmeyeceğiz. Kendi sahamızda en iyisini yapmaya çalışacağız. Bugün nasıl kendi sahamızda kaybettiysek bizim kalitemizdeki takımın daha iyisini yapacak. Elimizden geleni yapacağız. İkinci maçı aynı ciddiyet ve konsantrasyonla çevirmek için oynayacağız.”