Maalesef iyi şeylerle karşılaşmıyoruz. Futbolun bir dengesi vardır, bu dengeyi saha içinde bozduğunuz zaman ipin ucunu kaçırırsınız, yakalayamazsınız. İki haftadır öyle şeyler yaşıyoruz ki, ben artık virüsü bedenlerde değil, zihinlerde ve niyetlerde arayacak bir buluş bekliyorum. Birinin bir buluş yapmasını bekliyorum. Çünkü en son bu saniye kuralı kaç yıl evvel çalındı bilmiyorum. Enteresan. Top Kalecimiz Okan’ın elinde. Kenan onu tedirgin ediyor ve saniye olarak cezalandırılıyor. Cüneyt bey de içeride bu hareketi seyrediyor.” diye
Süper Lig Cemil Usta Sezonu 28. hafta maçında Teknik Direktör Fatih Terim, maç sonrasında yayıncı kuruluşa açıklamalarda bulundu.
Maçın son dakikasında Okan Kocuk’un topu fazla tuttuğu gerekçesiyle aleyhimize verilen endirekt serbest vuruşun, dünyada artık çalınmadığını dile getiren Fatih Terim “Açıkçası 2 haftadır tatsız geçen maçlar oynuyoruz. Oyuncular emek veriyor, hepimiz emek veriyoruz, çalışıyoruz, bunun sonucunda istek ve beklentilerimiz oluyor. Maalesef iyi şeylerle karşılaşmıyoruz. Futbolun bir dengesi vardır, bu dengeyi saha içinde bozduğunuz zaman ipin ucunu kaçırırsınız, yakalayamazsınız. İki haftadır öyle şeyler yaşıyoruz ki, ben artık virüsü bedenlerde değil, zihinlerde ve niyetlerde arayacak bir buluş bekliyorum. Birinin bir buluş yapmasını bekliyorum. Çünkü en son bu saniye kuralı kaç yıl evvel çalındı bilmiyorum. Enteresan. Top Kalecimiz Okan’ın elinde. Kenan onu tedirgin ediyor ve saniye olarak cezalandırılıyor. Cüneyt bey de içeride bu hareketi seyrediyor.” diye konuştu.
Futbolun dengesiyle oynamanın kimseye bir faydasının dokunmayacağını dile getiren Teknik Direktör Fatih Terim, “Faul vardı veya yoktu; öyle işlere denk geliyoruz ki artık camia veya yönetimin deklarasyon yayınlayıp, sadece kulübün organlarından kınamanın çok ötesine geçmek gerekiyor. En fazla bağıran haklı duruma geçiyor. Hiç seslenmediğimiz zaman bu oluyor. Oğuz Sarvan ve Ünsal Çimen bunları mı anlattılar? Dünyada çalınmayan bir pozisyon. Türkiye’de en son 15 sene önce çalınmıştır herhalde. Bunları yaratmanın, futbolun dengesiyle oynamanın kimseye faydası olmaz. Galatasaray kazanır, kaybeder, kaybederken de tebrik eder. Bunlar hiç önemli değil. Şampiyonluklar başarılar gider gelir ama bunları nasıl düzelteceğiz? Sadece kınama deklarasyonları ile olmuyor demek ki. ” diyerek son dakikada takımızın aleyhine çalınan düdüğü eleştirdi.
İlk yarıda müthiş bir oyun ortaya koyduğumuzu ve bu yarının farklı biteceğini dile getiren teknik direktör sözlerine şöyle devam etti:
“Ne Rize maçında ne bu maçta ne de başka bir maçta ne sakat oyuncum ne cezalı oyuncum için hiç ağzımı açmadım. Bizim sıkıntımız onlarda değil ki! Bizim sıkıntımızın kimlerden olduğu çok açık. İki haftada bize gereğini yaptılar. Hani geçen sene düdük astıranlar nerede? VAR’da bugün. Hani geçen sene iki namuslu adama düdük astırdılar. Hani nerede? Rize’deki?
“İçeriye gittin diyorsunuz. Ne yapayım? Kalayım da ceza mı yiyeyim. Ben başkalarının saha kenarlarında yaptığını yapsam 100 maç ceza yerim. Onlara bu fırsatı vermek istemiyorum. Ben kenarda olsaydım; penaltıda kaleciyi kurtarır gibi bıraktırmazdım, direğin kenarında durması talimatını verirdim. Galatasaray takımı kaybederken de büyük olmalı, o mağrur ve gurur içerisinde olmalıyız. Bu nedir? Hep denk gelirse üzülürsünüz tabii ki. Bugün hangi futbolu konuşacağız? Konuşayım isterseniz. Müthiş oynayan bir Galatasaray vardı. İlk yarı en az 5 farkla bitmesi lazım. Daha 2. dakikada öne geçebilirdik. Muhteşem oynayan bir Galatasaray vardı. Eksik kaldık. Kırmızı kart doğrudur, hiç itirazımız yok. 10 kişi öne geçtik, yine iyi oynadık. Dediğim gibi futbolun bir dengesi var. Saha içinde onun ayarını kaçırdığınız zaman, dokunduğunuz başınıza iş alırsınız” dedi.
kaynak: www.galatasaray.org