39 yaşında olmasına rağmen oyuna girdiği her an takıma olumlu anlamda etki etmesine ilişkin sorulan soruya Emre Belözoğlu, şöyle yanıt verdi
“Bir Fenerbahçeli olarak bu duruma sevinmeli miyim, üzülmeli miyim bilmiyorum. Çünkü karışık duygular var. Çok konuşmak, çok irdelemek, bir şeyin benim üzerimden konuşulması beni rahatsız ediyor. Zaten benim kaderim buymuş. Ya kahraman ilan ediliyorum ya da hain ilan ediliyorum. Bu süreçlere de alıştık. Bakıyorsunuz 1 hafta önce bir pozisyon üzerine iki buçuk hafta konuşuluyor. Bugün bile insanlar bunu yazıyor ve konuşuyor. Yarın yine biz konuşulacağız. Biz de kendimizden sıkıldık. Bunu bilsinler. Gündeme gelmek istemiyorum ama futbolu da çok seviyorum. Bu ülkedeki birçok futbolcudan daha çok seviyorum. Belki de o yüzden girdiğimde Allah yardım ediyor. Birazcık da kısmet işi. Fenerbahçe adına sevinmeli miyim, üzülmeli miyim bilmiyorum. Ciddi bir düşünmemiz gereken, kararlar almamız gereken süreçler var önümüzde. Kendi içimizdeki sıkıntıları çözdükten sonra, önümüzde de engel kalmazsa çözümlememiz gereken ciddi bir süreç var. İnşallah Fenerbahçe taraftarı da buna inansın. Kulübümüzün de lideri Sayın Başkanımız Ali Koç liderliğinde inşallah güzel şeyler olacak. Ben inanıyorum. Kendisine de inanıyoruz. Maçın dışına çıkıp genel konulara girdim ama Fenerbahçe’de benim üzerimden bir gündem oluşsun istemiyorum. Tabii ki bir Fenerbahçeli olarak faydam olsun isterim. Zararım hiç olsun istemem. Burada beni tanıyan herkes de çok iyi bilir. Benim üzerimden de ne yazık ki kulübümüzü biraz sıkıntıya sokmak, tabiri caizse bozmak derdindeler. Biz kendi içimizde buna müsaade etmiyoruz. Eğer bırakma kararı alırsam benim adıma da kolay bir süreç olmayacak. Farklı farklı konulara girdik ama biraz maçın da stresi var. İki puan kaybettiğimiz için üzgünüz. Büyük fotoğrafa baktığınızda kötü giden bir sezon olarak algılansa da bugün kazansak belki sezonu ilk üçte, rahatlıkla ilk dörtte bitirecek bir süreç var önümüzde. Hatalar yaptık. Sezonun başı ve ortası itibariyle şu ana gelene kadar hatalar yaptık. Ders almamız için üç maçımız var. Üç galibiyet almak çok farklı bir sürece de götürebilir bizi. En azından taraftarımızı mutlu edebilecek küçücük bir senaryo ile maçı bitirebiliriz. Bunun için hep beraber uğraşacağız. Hepimizin içerideki düşüncesi Allah nasip ederse sağ salim bu sezonu bitirip, bir an önce kendi içimizdeki sıkıntılar dahil her türlü problemi bir sürü çözüme ulaştırmak. İnşallah önümüzdeki sene Fenerbahçe camiasının mutlu olacağı, izlerken keyif alacağı, sonuna kadar mücadele edeceği bir sistem oluşturulur. Böyle bir takım kurulur.”

Bir futbolcu olarak 1990’larda, 2000’lerde, 2010’larda ve 2020’lerde gol atmasını da değerlendiren Kaptanımız Emre Belözoğlu, “2030’larda atamayacağım kesin. En azından gerçekçi olmak gerekirse bunu söyleyebilirim. Gol atmak güzel. Benim mevkiimdeki futbolcular için güzel. Girdiğinde oyuna etki etmek güzel. Bunlar mutluluk veren duygular ama şu an biraz daha karışık duygular yaşıyorum. Ondan dolayı benim üzerimden gitsin istemiyorum. Ben de Fenerbahçe takımının bütün oyuncuları gibi bir tane oyuncusuyum. Takım kaptanı  olmam ayrı. Sorumluluklarım başka ama inanın dert ettiğim, sıkıntı ettiğim çok daha farklı şeyler var. Onları attığım gollerden daha önemli buluyorum. Onlara daha odaklanmamız gerekiyor. Birleşmeye ihtiyacımız var. Hoca görev verirse yapmam gerekeni saha içerisinde son üç haftada da yapmaya devam edeceğim. Ondan sonrasını hep beraber göreceğiz.” dedi.